İstanbul'daki kamu sağlık kurumları depremde risk altında | Sağlığımız da fay hattında
İstanbul’da şantiyeye dönen Cerrahpaşa’da beyin cerrahi bölümü boşaltıldı, Çapa’da sağlık hizmeti durma noktasında. Kentteki ASM’lerin yüzde 18’i dayanıklı değil, 3’te 1’i ise 1999 öncesi yapılmış.

Fotoğraf: Evrensel
Vural Nasuhbeyoğlu
[email protected]
Silivri’de meydana gelen 6.2’lik deprem İstanbul için tehlike çanlarını yeniden gündeme getirdi. Olası büyük bir İstanbul depreminin tedirginliği yaşanırken kentteki sağlık kurumları da vahim durumda. Koruyucu sağlık hizmeti veren aile sağlığı merkezlerinden (ASM) köklü hastanelere kadar sağlık kurumlarının yer aldığı binalar depreme dayanıklı değil. Sağlık Bakanı, deprem sonrası televizyonlara çıkıp ‘Hastanelerimizde sorun yok’ açıklaması yapsa da tek bir veri veremiyor. Sağlık emek ve meslek örgütlerinin verileri ise korkutucu: “İstanbul’un sağlık kuruluşlarının hizmet verdiği binalar olası bir depreme hazır değil.” Öte yandan, doktorlar ve sağlık emekçileri, Bakanın ‘Bugün büyük bir tatbikat yapacağız’ açıklamasını televizyondan duymuş yani kimsenin bu tatbikattan haberi bile yok.
‘Bakan binalarımız dayanıklı’ diyemedi
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun depremden sonra televizyon kanallarında İstanbul’a dair yaptığı açıklamaları değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) MYK Üyesi Eylem Kaya Eroğlu “Bakanın ağzından İstanbul’daki tüm sağlık kurum ve kuruluşları depreme dayanıklı binalarda halkımıza hizmet vermektedir bu nedenle sağlık emekçilerimiz, hastalarımız ve onların refakatçileri güvendedir sözlerini duyamadık. Asıl kritik konu bu aslında” dedi. Ama bakanımız böyle bir açıklama yapamayacağını çünkü şu an sağlık emekçilerinin tüm uyarılarına, dilekçelerine rağmen depreme dayanıklı olmadığı bilinen, tahliye kararı olmasına rağmen hizmet üretilen hastaneleri tahliye etmekle meşgul olduklarına dikkati çeken Eroğlu “Bakanlık, tüm ülkedeki kamu ve özel sağlık kurumlarının depreme dayanaklı olup olmadığını, raporlarıyla birlikte isim isim paylaşmak zorundadır. Bu hastanelerin çalışan sayısı, yatak kapasitesi, sismik izolatörlerinin olup olmadığı, hastane afet planları, toplanma alanları vb. bilgileri de paylaşılmalı. Herkes yaşam hakkı ile ilgili önlemlerin alınıp alınmadığını bilmelidir” çağrısını yaptı. Denizli Devlet Hastanesi ile Akçakoca Devlet Hastanesinin ‘Depreme dayanıklı değildir’ raporlarına rağmen yıllardır bu hastanelerde sağlık hizmeti verildiğini Bakana hatırlatan Eroğlu “Yarın bir tatbikat yapılacakmış. Bizim haberimiz yok. İller arası yapılacak bu tatbikatın şeffaf bir şekilde paylaşılması gerekirdi” dedi.
Eylem Kaya Eroğlu | Fotoğraf: Evrensel
‘14 yıldır Cerrahpaşa kaderine terk’
SES Aksaray Şube Yöneticisi Aydın Erol, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yerleşkesinin üst kısmındaki tüm binaların yıkıldığını, TOKİ’nin açtığı ihaleyi Rönesans Holdingin kazandığını hatırlatarak “600 günde hastanenin kaba inşaatı bitecek anlaşması yapıldı. Ama 2 yıl geçmesine rağmen henüz hafriyat bitmiş değil. Alt Cerrahpaşa’da ise boşaltılan monoblok binası yıkılmadığı gibi içinde ve bitişiğinde sağlık hizmeti verilmeye devam ediliyor” dedi. Son depremin ardından beyin cerrahisi bölümü binasının boşaltıldığını belirten Erol “Yoğun bakım hastaları ve yatan hastalar Yeşilköy’deki Murat Dilmener Acil Durum Hastanesine transfer edildi. 2011’de analizler sonrası birçok binası çok yüksek risk, yüksek risk ve riskli binası olmasına rağmen 15 yıldır Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kaderine terk edildi” dedi.
Fotooğraf: Evrensel
Çapa’da sağlık hizmeti durma noktasında
İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa)’da durum daha vahim. 6 Şubat 2023’teki Maraş depreminin ardından hastanenin 10 katlı monoblok binasının, çok yüksek riskli olmasına rağmen kapatılmadığını dile getiren Erol “Ancak 23 Nisan 2025’teki deprem sonrası tüm bina boşaltıldı. 24 Nisan günü dahiliye binasında çalışan sağlık emekçileri binaya girmeyerek çalışmaktan kaçınma haklarını kullandılar, sağlık hizmeti durma noktasına geldi. Fiziki alan yetersizliğinden dolayı bir çok birim sağlıksız koşullarda hizmet vermeye çalışıyor. Hastanenin ana işlevlerinin bulunduğu monoblok binasında ameliyathaneler, radyoloji, poliklinikler, yatan hasta servisleri, yoğun bakım gibi birimler mevcuttu.
ASM’lerin yüzde 18’i testi geçemedi
Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, İstanbul’da aile sağlığı merkezlerine (ASM) ilişkin neredeyse elde resmi bir veri olmadığını söyledi. 6 Şubat 2023 depremleri sonrası yaptıkları anketin sonuçlarını hatırlatan Mehlepçi, “O ankete verilen cevaplardan deprem güvenlik testi yapılan ASM’lerden yüzde 18’inin deprem güvenlik testinden geçmediği ortaya çıktı. Test yapılmayan ASM binası sayısı yüzde 50 idi. ASM’lerin yüzde 27’sinde ise güçlendirme yapıldığı belirtilmişti” dedi.
3’te 1’i 1999 öncesi yapılan binalarda
İstanbul’daki ASM’lerin 3’te 1’inin 1999 depremi öncesi yapılan binalarda olduğunu dile getiren Mehlepçi “Kentteki ASM’lerin yarısı da 2007’de çıkarılan deprem yönetmeliğinden önce yapılmış” dedi. Tekrar bir anket çalışması yaptıklarını henüz sonuçlanmasa da ilk verilerin 2 yıl önce yaptıkları anketle paralel olduğunu aktaran Mehlepçi “Son depremin ardından hasar alan, çatlakları büyüyen ASM binaları haberini alıyoruz. Meslektaşlarımızın yüzde 50’si olası bir depremde binalarının yıkılacağını düşünüyor. Binasının sağlam olduğunu düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 20” diye konuştu.
Ahmet Mehlepçi | Fotoğraf, kişisel arşivinden alınmıştır.
ASM binaları müstakil olmalı
Öte yandan ASM binalarının 4’te 3’üçünün müstakil binalarda olmadığını, Sağlık Bakanlığı 1000 ASM yaptık dese de kendilerinin bu ASM’leri göremediğini dile getiren Mehlepçi “ASM binalarının dışında müstakil bir bekleme ve toplanma alanı olan ASM oranı da sadece yüzde 40. Binalarımızın çoğu çok katlı ve bu çok katlı binalardaki ASM’lere ilişkin il sağlık müdürlüğü deprem testi yaptırmıyor. Kamunun bir denetim mekanizması yok” dedi. Sağlık Bakanının televizyonda duyurduğu tatbikattan da haberleri olmadığını dile getiren Mehlepçi, “1999 depreminin üzerinden 26, Maraş’ın üzerinden 2 yıl geçti ama İstanbul’da sağlık kurumlarına dair önlem alınmıyor ne yazık ki. Sağlık emekçileri olarak ne önlem alındığını bizler sadece televizyondan öğreniyoruz. Deprem olduğunda neler yaşanabileceğini, hangi binaların ayakta kalabileceğini il sağlık müdürlükleri de bilmiyor” dedi. Mehlepçi alınması gereken önlemleri de sıraladı: “Öncelikle ASM’ler kamuya ait binalarda, müstakil, bahçeli ve depreme dayanıklı binalarda olmalı. ASM’ler acil durumda için donanımlı hale getirilmeli. Çünkü olası bir büyük deprem sonrası bizi çok büyük bir kaos bekliyor açıkçası. Bu yüzden kağıt üzerinde değil deprem sonrası kimlerin nasıl çalışabileceği, hizmet verebileceği bir planlama süreci lazım. Ama ne yazık ki bizim bu konuda bir bilgimiz yok.
Evrensel'i Takip Et